Üçüncü kişiler tarafından istismara oldukça açık olan markalar,marka tescili yolu ile koruma altına alınmaktadır. Marka tescilinde kötüniyet, yerleşik Yargıtay Kararlarında ,markanın,“tescil ile sağlanan korumanın amacına aykırı kullanılması yoluyla başkasının markasından haksız olarak yarar sağlamak” olarak tanımlanmaktadır. Kötüniyetli marka tesciline konu olacak hususların belirlenmesi ve bu hususta yürütülecek hukuki süreç önemli ölçüde marka hukuku noktasında teknik bilgi ve marka hukukuna yönelik bir donanım gerektirmektedir. Globalleşen dünyada markanın korunması konusunda mutlaka uluslararası network e sahip marka şirketleri ve marka vekilleri çok önemli bir ihtiyacı karşılamaktadırlar. ÖNAL&ÖNAL MARKA PATENT OFİSİ sadece Türkiye’de değil başta Avrupa ve Rusya olmak üzere Peru'dan Vietnam'a, Dominik Cumhuriyeti’nden Amerika Birleşik Devletleri’ne kadar; 150 ülkede marka ve patent konusunda uzman avukatlardan oluşan partnerleri ile oluşturdukları deneyimli ve güçlü network ile, marka ve patent tescili, marka ve patent başvurularına yapılan itirazlar ile bu itirazlara karşı görüş hazırlama, marka ve patentten kaynaklı davaların takibi ve marka ve patent ihlallerine karşı kanun yolu seçeneklerinin seri ve aktif olarak hayata geçirilmesi konularında hizmet vermektedir.
Marka Mevzuatımıza göre kötüniyetli marka tesciline itirazın konusu, yedekleme veya marka ticareti yapma amacına veya şantaja yönelik markalardır. Bir başka ifadeyle, bir markanın kullanılması için ciddi çalışmalar yapıldığını bilen bir kişinin, sırf başkasına zarar vermek veya adına tescil ettireceği markayı daha sonra yüksek bir bedel karşılığında satmak amacıyla tescil ettirdiği markalar kötüniyetli tescilin içeriğini oluşturmaktadır. Daha genel bir şekilde ifade edecek olursak, bir markanın yasadaki belirlenen varlık ve kullanılış amacına aykırı maksatlarla tescil ettirilen markalar bu hususa ilişkindir.
Görüldüğü üzere kötüniyetli tescil başvurusu açısından Gerçek hak sahipleri itiraz haklarını kullanarak hak ihlali yaşanmasının önüne geçebilirler. Kötüniyete rağmen markanın tescil edilmesi halinde ise markanın hükümsüzlüğü davası açılarak markanın sicilden terkini sağlanabilmektedir.
Gerçek hak sahiplerinin yarattığı, kullandığı ve tanıttığı markaların itibarından, üçüncü kişilerin haksız yarar sağlaması, dünyanın neresinde olursa olsun kabul edilemez. Marka hukukunun ülkesellik ilkesi bu konuda esnek yorumlanmaktadır. Zira kötüniyetin korunması hukukun temel normlarına ve dürüstlük kuralına aykırıdır. Ancak bahse konu hususlar niteliği gereği uzmanlık gerektiren bir alan konusu olduğu için, ÖNAL&ÖNAL HUKUK BÜROSU hak kayıpları yaşanmasının önüne geçilmesi açısından, alanında bilgili ve donanımlı kişilerden yardım alınmasını tavsiye eder.